Su, yaşamın temel kaynağı ve sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilmez bir unsurudur. Medeniyetlerin doğuşundan bugüne stratejik önemini koruyan su kaynaklarının yönetimi, günümüz dünyasında iklim değişikliği, nüfus artışı ve artan talep baskısı altında daha da kritik hale gelmiştir. Türkiye, zannedilenin aksine su zengini bir ülke değildir ve mevcut su kaynaklarının akılcı yönetimi, geleceğimiz için hayati önem taşımaktadır. Elimizdeki veriler, bu gerçeği net bir şekilde ortaya koymakta ve kapsamlı bir Su Kanunu’na olan ihtiyacı acil olarak gündeme getirmektedir.
Mevcut Durum: Potansiyel ve Kullanım
Türkiye’nin teknik ve ekonomik olarak kullanılabilir su potansiyeli yıllık 112 milyar metreküp olarak hesaplanmaktadır. Bu önemli potansiyele rağmen, yıllık su kullanımımız halihazırda 54 milyar metreküpe ulaşmış durumdadır. Yani, kullanılabilir potansiyelimizin neredeyse yarısını (%48) aktif olarak tüketmekteyiz.
Bu kullanımın sektörel dağılımına baktığımızda çarpıcı bir tablo ile karşılaşıyoruz:
Bu rakamlar, Türkiye’de suyun ezici bir çoğunluğunun tarımsal sulama faaliyetlerinde kullanıldığını göstermektedir. Bu durum, su yönetiminde tarım sektöründeki verimliliğin artırılmasının ve modern sulama tekniklerine geçişin ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Sanayi ve evsel kullanım payları daha düşük olsa da, nüfus artışı ve şehirleşme ile bu sektörlerdeki talebin de artması beklenmektedir.